Friday, September 27, 2013

Leap Effect/Sıçrama Etkisi



 I was recently asked to hold a keynote speech at the ICT Summit Now’13 in Istanbul. The theme of the summit was “You Ain’t Seen Nothing Yet” and quite a few inspirational leaders from the ICT world spoke about what the future holds for us and what it is that we haven’t seen yet. I decided to talk about how the future will catch up to the imagination of each and every one of the 7 billion people on the planet, not necessarily in the same way, and what this means for our region and Turkey.

25 Eylül’de Haliç Kongre Merkezi’nde ICT Summit Now’da, “Daha Hiçbir Şey Görmediniz” ana teması altında yaptığım konuşmanın ana başlığı  “Yedi Milyar Gelecek”ti.





 The story of Pixar is a great example as to how technology allows human beings to unlock their true potential. When the founders got together, the computing power that would allow the animation films they were imagining was nowhere close to reality. However they trusted Moore’s Law and founded the company that would one day draw the attention of Steve Jobs and amaze each and every one of us.
Technologies that we today think change the way we behave are actually contemporary tools serving the same needs and desires that have existed for thousands of years. Mobility is not new. We have always found ways to be mobile, be it with the use of keys to take the security of our homes with us, or by riding horses or cars, or by carrying bags to have our stuff by our sides. What technology is enabling for the 7 billion people on planet Earth is freedom. Freedom to express their own opinions to the rest of the world, freedom to materialize their desires and dreams, freedom to live their lives as THEY see fit. That is why there won’t be one future for technology, but 7 billion different ones, much like how no other human being is identical to the other.
At a macro level these different uses of technology cause different trends and statistics in the different parts of the world. If I am to give examples from the region I manage within Intel, Africa is a place of the world that almost totally skipped the PC revolution and started to change its fate with mobile devices. You see many innovative uses addressing people’s needs such as a banking system that works on all phones with SMS, to a smartphone that we as Intel developed, which backs up all of your data to the cloud in case it is stolen.
These innovations bring much needed added value to the economy of the region. Economies of the Middle East and Sub-Saharan Africa grew at a pace of 5% and 4.6% respectively, whereas Turkey’s 2012 GDP growth rate was 2.2%. As a country, we need to look at how we can tap in to the appetite for innovation at our region and start exporting added value to further grow our economy. There are great examples to Turkish companies that already do this, the number of which I am sure will grow exponentially thanks to the immense potential of our youth.

If we look further into the future, there are many trends that shape the potential for these 7 billion different futures for technology. From natural interfaces to native content, from massively online to big data, these trends are already underway and will shape the future for some time to come. One particular area of interest is Internet of Things. The fact that 99% of the physical objects in our world are still not connected to the internet shows the massive potential of this area. We as Intel have recently displayed the faith we put in its prospect by announcing our new microprocessor technology, Intel Quark. Quark cores consume 10 times less power than our current shipping Atom cores and are 5 times smaller, enabling a modular and powerful architecture for applications varying from wearables to embedded devices.
I concluded my speech by going through several recommendations on how Turkey can further increase its innovation potential. There have been many developments in the recent years, however Turkey needs to make further headway especially in embedding entrepreneurship and innovation to its education system, and increase the importance of STEM education in K-12 classes.

------------------------

25 Eylül’de Haliç Kongre Merkezi’nde ICT Summit Now’da, “Daha Hiçbir Şey Görmediniz” ana teması altında yaptığım konuşmanın ana başlığı  “Yedi Milyar Gelecek”ti.
Pixar’ın hikayesi ile başladığım konuşmama mobil teknolojinin aslında yeni olmayıp, insanların her zaman mobil araçlar yarattıklarını, talepleri ve ihtiyaçları cevaplamaya yardımcı olan teknolojinin bir amaç değil araç olduğunu anlattım. Günümüzde cihazların küçülürken, fiyatları ve güç tüketimlerinin  düştüğüne, internete bağlı olma sıklıklarının arttığına, bununla beraber her bireyin daha fazla cihaz kullanımıyla, teknoloji için 7 milyar farklı gelecek yarattığına değindim.
Geleceğin sadece mobil olmayıp, içerik odaklı ve hayatımızın her alanında olduğuna değinirken, dokunmatik olmayan arayüzleri, jenerasyonlar arası farklılıkları, yere, ana, kişiye göre adapte olan içerikleri, online üniversite eğitimlerini, sanal konferansları, big data’yı,  Her “Şey”in İnternetini, giyilebilir cihazları örneklendirdim. Giyilebilir cihazlara özellikle dikkat çekmek istiyorum. Günümüzde bile etkilerini görmeye başladığımız, akıllı saatlerden, kıyafetlerimizdeki kumaşa entegre edilen devrelere kadar geniş kullanım alanları olan bir teknoloji trendi. Intel olarak biz de bu alana duyduğumuz heyecanı geçtiğimiz haftalarda Intel Geliştirici Forumu’nda açıkladığımız yeni Quark ürünümüzle duyurduk. Yeni Atom çekirdeklerimize kıyasla 10 kat daha az güç tüketimine sahip olan ve boyut olarak da 5 kat daha küçük olan Quark ürünümüz, Her “Şey”in İnterneti için çok güçlü ve modüler bir zemin sağlayarak teknolojinin hayatlarımıza olan katkısının hızlanarak artmasına imkan sağlayacak.
Konuşmama kendi bölgemden örnekler de verdim; Afrika’daki insanların kendi inovasyonlarını yaratıp, kendi şehirlerine, ülkelerine, kıtalarına özel iş modelleri geliştirmeleri gibi. Son zamanlarda yaşanan sosyal medya kullanımının toplumlardaki değişimine de Arap dünyasından örnek vererek değindim. Teknolojinin katma değeri artırarak sürekli ekonomik gelişmeye temel yarattığını da belirtirken, konuşmama Türkiye’den örnekler vererek devam ettim. Konuşmamın sonunda ise potansiyeli açığa çıkarmak için çalıştığımızı, fakat yeterli olmadığını, girişimcilik ortamını cesaretlendirmemiz, girişimcilik ve inovasyon bilinicini eğitim müfredatında işlememiz, STEM eğitimine ilkokul ve lisede ciddi önem vermemiz gerektiğine dair mesajlar verdim.