I was recently asked to hold a keynote
speech at the ICT Summit Now’13 in Istanbul. The theme of the summit was “You
Ain’t Seen Nothing Yet” and quite a few inspirational leaders from the ICT
world spoke about what the future holds for us and what it is that we haven’t
seen yet. I decided to talk about how the future will catch up to the
imagination of each and every one of the 7 billion people on the planet, not
necessarily in the same way, and what this means for our region and Turkey.
25 Eylül’de Haliç Kongre Merkezi’nde ICT Summit Now’da, “Daha Hiçbir Şey Görmediniz” ana teması altında yaptığım konuşmanın ana başlığı “Yedi Milyar Gelecek”ti.
25 Eylül’de Haliç Kongre Merkezi’nde ICT Summit Now’da, “Daha Hiçbir Şey Görmediniz” ana teması altında yaptığım konuşmanın ana başlığı “Yedi Milyar Gelecek”ti.
The story of Pixar is a great example as
to how technology allows human beings to unlock their true potential. When the
founders got together, the computing power that would allow the animation films
they were imagining was nowhere close to reality. However they trusted Moore’s
Law and founded the company that would one day draw the attention of Steve Jobs
and amaze each and every one of us.
Technologies that we today think change
the way we behave are actually contemporary tools serving the same needs and
desires that have existed for thousands of years. Mobility is not new. We have always
found ways to be mobile, be it with the use of keys to take the security of our
homes with us, or by riding horses or cars, or by carrying bags to have our
stuff by our sides. What technology is enabling for the 7 billion people on
planet Earth is freedom. Freedom to express their own opinions to the rest of
the world, freedom to materialize their desires and dreams, freedom to live
their lives as THEY see fit. That is why there won’t be one future for
technology, but 7 billion different ones, much like how no other human being is
identical to the other.
At a macro level these different uses of
technology cause different trends and statistics in the different parts of the
world. If I am to give examples from the region I manage within Intel, Africa
is a place of the world that almost totally skipped the PC revolution and
started to change its fate with mobile devices. You see many innovative uses
addressing people’s needs such as a banking system that works on all phones
with SMS, to a smartphone that we as Intel developed, which backs up all of
your data to the cloud in case it is stolen.
These innovations bring much needed added
value to the economy of the region. Economies of the Middle East and
Sub-Saharan Africa grew at a pace of 5% and 4.6% respectively, whereas Turkey’s
2012 GDP growth rate was 2.2%. As a country, we need to look at how we can tap
in to the appetite for innovation at our region and start exporting added value
to further grow our economy. There are great examples to Turkish companies that
already do this, the number of which I am sure will grow exponentially thanks
to the immense potential of our youth.
If we look further into the future, there
are many trends that shape the potential for these 7 billion different futures
for technology. From natural interfaces to native content, from massively
online to big data, these trends are already underway and will shape the future
for some time to come. One particular area of interest is Internet of Things.
The fact that 99% of the physical objects in our world are still not connected
to the internet shows the massive potential of this area. We as Intel have
recently displayed the faith we put in its prospect by announcing our new
microprocessor technology, Intel Quark. Quark cores consume 10 times less power
than our current shipping Atom cores and are 5 times smaller, enabling a
modular and powerful architecture for applications varying from wearables to
embedded devices.
I concluded my speech by going through
several recommendations on how Turkey can further increase its innovation
potential. There have been many developments in the recent years, however
Turkey needs to make further headway especially in embedding entrepreneurship
and innovation to its education system, and increase the importance of STEM
education in K-12 classes.
------------------------
25
Eylül’de Haliç Kongre Merkezi’nde ICT Summit Now’da, “Daha Hiçbir Şey Görmediniz”
ana teması altında yaptığım konuşmanın ana başlığı “Yedi Milyar Gelecek”ti.
Pixar’ın
hikayesi ile başladığım konuşmama mobil teknolojinin aslında yeni olmayıp, insanların
her zaman mobil araçlar yarattıklarını, talepleri ve ihtiyaçları cevaplamaya
yardımcı olan teknolojinin bir amaç değil araç olduğunu anlattım. Günümüzde
cihazların küçülürken, fiyatları ve güç tüketimlerinin düştüğüne, internete bağlı olma sıklıklarının
arttığına, bununla beraber her bireyin daha fazla cihaz kullanımıyla, teknoloji
için 7 milyar farklı gelecek yarattığına değindim.
Geleceğin
sadece mobil olmayıp, içerik odaklı ve hayatımızın her alanında olduğuna değinirken,
dokunmatik olmayan arayüzleri, jenerasyonlar arası farklılıkları, yere, ana,
kişiye göre adapte olan içerikleri, online üniversite eğitimlerini, sanal
konferansları, big data’yı, Her “Şey”in İnternetini,
giyilebilir cihazları örneklendirdim. Giyilebilir cihazlara özellikle dikkat
çekmek istiyorum. Günümüzde bile etkilerini görmeye başladığımız, akıllı
saatlerden, kıyafetlerimizdeki kumaşa entegre edilen devrelere kadar geniş
kullanım alanları olan bir teknoloji trendi. Intel olarak biz de bu alana
duyduğumuz heyecanı geçtiğimiz haftalarda Intel Geliştirici Forumu’nda
açıkladığımız yeni Quark ürünümüzle duyurduk. Yeni Atom çekirdeklerimize
kıyasla 10 kat daha az güç tüketimine sahip olan ve boyut olarak da 5 kat daha
küçük olan Quark ürünümüz, Her “Şey”in İnterneti için çok güçlü ve modüler bir
zemin sağlayarak teknolojinin hayatlarımıza olan katkısının hızlanarak
artmasına imkan sağlayacak.
Konuşmama
kendi bölgemden örnekler de verdim; Afrika’daki insanların kendi
inovasyonlarını yaratıp, kendi şehirlerine, ülkelerine, kıtalarına özel iş
modelleri geliştirmeleri gibi. Son zamanlarda yaşanan sosyal medya kullanımının
toplumlardaki değişimine de Arap dünyasından örnek vererek değindim.
Teknolojinin katma değeri artırarak sürekli ekonomik gelişmeye temel
yarattığını da belirtirken, konuşmama Türkiye’den örnekler vererek devam ettim.
Konuşmamın sonunda ise potansiyeli açığa çıkarmak için çalıştığımızı, fakat
yeterli olmadığını, girişimcilik ortamını cesaretlendirmemiz, girişimcilik ve
inovasyon bilinicini eğitim müfredatında işlememiz, STEM eğitimine ilkokul ve
lisede ciddi önem vermemiz gerektiğine dair mesajlar verdim.